Alerjenler
POLENLER
Polen tanecikleri birçok alerjik protein içerir. Polenlerin alerji oluşturma potansiyelleri, bu polenleri çevrelerine saçan bitkilerin az veya çok yoğun olmalarına, ayrıca bu bitkilerin az veya bol polen üretmelerine bağlıdır.
Polenleri ile alerjiye neden olan başlıca üç bitki ailesi vardır:
- ÇAYIR OTLARI (Mayıs- Temmuz)
- AĞAÇLAR (Ocak- Mayıs)
- YABANİ OTLAR (Temmuz- Ekim)
Türkiye’de yapılan araştırmalar sonucunda en sık alerjiye neden olan polen grubunun çayır otlarının olduğu tespit edilmiştir. Potansiyel yüksekliği ve yıl süresinde bitki ve polen yaygınlığını göz önünde bulundurarak, en önemlileri erken açanlar (parmak otu, çayır otu, delice otu, parmak otu, fleol, Festuca elatior, büyük ayrık otu) ve geç açanlar (kokulu yonca, arpa, buğday, çavdar, mısır, mercimek) olarak gruplandırılabilir.
Türk toplumunda ikinci sırada yer alan ağaç polenleri arasında bitki yaygınlığı ve polen üretimine göre bu grupta en önemlileri: Akçaağaç, meşe, gürgen, çınar, kızılağaç, zeytin, kestane, çam, kavak, fındık, söğüt, sedir olarak sıralanabilir.
Dünya genelinde bakıldığında polen alerjisi olan hastaların %90’ının huş ağacına alerjik oldukları farklı çalışmalarda gösterilmiştir. En sık alerjik reaksiyonlara sebep olan yabani otlar arasında dar yapraklı sinir otu, misk otu, yapışkan çam otu, sarmaşık, pelin, kaz ayağı otu, şeker kamışı ve devedikeni sıralanabilir.
Yakınmalar sadece yılın belli zamanlarında olur ve diğer zamanlarda kişi tamamen sağlıklıdır. Alerjik hastalar, hava polen konsantrasyonu 10- 20 tanecik düzeyini geçtikten sonra belirti gösterirler. Genellikle alerjik rinit, konjonktivit, astım veya akut ürtiker tabloları meydana gelir.
Ev Tozları
Ev tozları içinde alerjiye sebep olan etken akar (mite) denilen ev tozu böcekleri, nefes yolları ile alınan alerjenler arasında polenlerden sonra en sık alerji etkenidir.
Akarlar gözle görülmeyen, örümcek benzeri canlılar olup iki önemli türü vardır: Dermatophagoides pteronyssinus (di) ve Dermatophagoides farinae (d2).
Akarlar insanların deri döküntüleri ile beslenirler ve başlıca yatak, yastık, yatak, yorganda yaşarlar. Ev tozu akarlarına karşı oluşan alerjik hastalıklar genellikle astım ve rinit, nadiren konjonktivit şeklindedir. Yakınmalar özellikle uykudan uyanınca başlar, yıl boyu sürer ancak sonbahar ve kışın kötüleşme gösterebilir.
Ev tozlarının miktarı evin yerine, bulunduğu yerin iklimine, deniz seviyesinden yüksekliğine göre, evden eve veya odadan odaya göre büyük oranda değişkenlik gösterir.
Küf Mantarları
Nefes yoluyla alınan alerjenlerden önemli bir grubu küfler oluşturur. . Gözle görülmeyen, sporlar farklı renklerde olup, ev dışında (çürüyen bitkiler üzerinde, havada) veya ev içinde (evin güneş görmeyen nemli yerlerinde) bulunurlar. Atmosferdeki spor sayısı havanın sıcak ve nemli olduğu zamanlarda (yazın sonu ve erken sonbahar) alerjik bulgulara neden olurlar. Küf alerjenleri hava yolları ile alınabilecekleri gibi bazı gıdalarla birlikte de alınabilirler (paslanmış peynir, mantar, kurutulmuş meyveler, maya içeren gıdalar, soya sosu, sirke). Türkiye’de yapılan bir araştırmada, astımı olan hastaların yarısından fazlasında küf mantarları ve ev tozuna duyarlı oldukları bildirilmiştir.
Hayvan Proteinleri ve Tüyleri
Evcil hayvan besleyenlerde veya hayvancılıkla uğraşan insanlarda görülen alerjiye hayvanların deri döküntüleri ve tüyleri sebep olmaktadır. Daha çok hava yolları ile vücuda alındıkları için solunum yolu bulgularına neden olurlar. Evcil hayvanlar arasında ülkemizde en sık kedi daha sonra köpek, at, sığır, koyun kepeği ve tüyü sayılabilir. Ayrıca kümes ve kafes kuşlarının tüyleri de sıklıkla alerji sebebidir (tavuk, ördek, kaz, hindi, muhabbet kuşu, kanarya, papağan).
Haşereler ve Haşere Zehirleri
Türkiye’de solunumsal alerjenler arasında haşereleri özellikle de hamamböceğini saymak yerindedir. Çok daha az sıklıkla güve, sivri sinek, tahta kurusu, at sineği ve karınca sayılabilir.
En sık karşılaşılan böcek alerjisi arı sokması nedeni ile olanlardır. Arı alerjisi toplumda sık görülen, önlenebilen, fakat bazen de ölümcül sonuçları nedeni ile dikkatleri üzerine çeken alerjik bir tablodur. Ülkemizde yapılan çalışmalara göre arı alerjisi % 2-3 olarak görülmektedir. En sık alerji sebebi olan arı türleri bal arısı, sarı arı ve eşek arılarıdır.